Medya Merkezi

Medya Merkezi
Perihan İnci’nin Hürriyet Gazetesi’ndeki Röportajı

Perihan İnci’nin Hürriyet Gazetesi’ndeki Röportajı

22 Haziran 2017

İnci Holding, Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketi arasında İzmir’i temsilen yer alan birkaç gruptan biri. Beş kız kardeş dönüşümlü olarak yönetim kurulu başkanlığı yaptığı grupta sıra Perihan İnci’deydi.

 

Üç yıllık görev süresinde sona yaklaşan İnci’den sonra yönetime üçüncü kuşak geliyor. İnci Holding 15 şirket, 2 bin 400 çalışan ve 500 milyon doların üzerinde ciroya sahip. Üç yıllık dönemi ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri anlatan Perihan İnci, “Ekonomideki belirsizlik yüzünden alarmdayız. 30 yıldır yönetim kurullarındayım. İlk kez bu yıl yaptığımız bütçe ocak ayında anlamsız hale geldi. Döviz hedeflerini değiştirip yeniden yaptık” diyor. 

 

İnci Grubu’nda 2014 nasıl geçti?

 

Yatırımlarımızın yüzde 85’i otomotiv tedarik sanayiinde. Jant ve lojistikte ortaklarımız var. 2014’ü büyüme hedeflerine uygun bitirdik. Türkiye’nin büyümesinin üstünde yüzde 15 büyüme gerçekleştirdik. Kârlı ve sürdürülebilir bir büyüme istiyoruz bu nedenle sağlam adımlar atıyoruz. Çünkü bu ortam aldım başımı gidiyorum, ortamı değil. 

 

 

Belirsizlik karşısında neler yapıyorsunuz?

 

Her gün, her an kurları izliyoruz. Teyakkuzdayız. Senaryolar yapıp işimizi korumak ve sürdürmek için çabalıyoruz. Şu anda riskleri yönetmekle uğraşıyoruz. Bu dönemde ihracat çok büyük destek. Girdiler de, çıktılar da dolarsa problem yok. Tersi ise hedge etmek gerek. Çok ince bir iş. Alarmdayız. 

Türkiye’de şirketlerin borçlanması da ciddi oranlarda. Şirketler ne yapmalı?

Biz toplum olarak yaşayarak öğreniyoruz. Bu coğrafya böyle belki de. Önceden düşünüp önceden planlayıp senaryoları yapma kabiliyetimiz yeni gelişiyor. Çünkü kervan yolda düzülür, diyoruz. Oysa Japon ortağımız ‘Kervan yola çıkmadan düzülür’ diyor. Biz ne yapacağımızı grup olarak kendi krizlerimiz sırasında çok güzel dayak yiyerek öğrendik. 2001 krizini çok ağır atlattık ama vazgeçmedik. 

 

 

Seçim yaklaşıyor, belirsizliği arttırıyor mu?

 

Türkiye’nin ekonomik verilerinin tablolarını iyi okumak lazım. Çok belirsiz bir dönem. Biz bütçeyi yaparız sonra değiştirmeyiz. Ama ilk defa bu sene kapattığımız bütçelerimizi tekrardan revize ettik. Ocak ayının 15’inci günü bütçeyi elimize aldığımızda hiçbir anlamı kalmamıştı. Hemen kuru değiştirdik ve yeni bütçe yaptık. 2.18 tahmin etmiştik. 2.45’e çıkardık. Gerçekçi olmak lazım. Seçimden sonra da pembe bir tablo olacağını açıkça düşünmüyoruz. Kapkara da beklemiyoruz.

 

 

Ne olacak Türkiye’nin hali?

 

Gerilimli bir seçim dönemi yaşanıyor. İşinize yansıyor mu bu durum?

Yıllardır Türkiye’yi anlatmaktan kurtulmuştuk. Son iki senedir tekrar ne olacak bu Türkiye’nin hali sorularına muhatap oluyoruz.  Şunu her kesimin bilmesi lazım. Bu insanlar yani üretim yapanlardan dünyanın her hangi bir yerinde iş yapabilme kapasitesinde. Kimse burada iş yapmak zorunda değil. Ortam huzurlu olursa üretim artar. Mesela biz ortaklarımızla daha fazla iş yapmak istiyoruz ama iki senedir durduk. Tabii ki vazgeçmedim. Vazgeçmeyeceğiz. Tohumun büyüyeceği iklimi yaratmak gerek. Çok tohumumuz var. Pırıl pırıl gençlerimiz var. Ama bakıyorsunuz o gençliğin konsantrasyonu bozuluyor.

 

 

Başkanlık beş yıl olacak

 

İNCİ Holding beş kardeşin sırayla yönettiği bir şirket. Sizin üç yılınız da bitiyor ve birinci tur tamamlanıyor. Sırada üçüncü kuşak mı var?

Bu yılın sonunda görevim bitiyor. Aile şirketi olmak kurumsal olmak kadar önemli. Bu ikisini kaynaştırmak gerek. Bizler yönetimde olduğumuz için zaafiyet olsa bile önlem alacağımız güveni var. Başta kızlar nasıl yönetecek dediler, başardık. Sınavı verdik. Üçüncü kuşakla uzun süredir çalışıyoruz. Üçüncü kuşak geliyor. Yönetim süresini de beş yıla çıkaracağız.

 

 

Kadın-erkek eşitsizliği eğitimle çözülür

 

Türkiye’de kadınların durumu parlak değil. 5 kardeş farklı bir örnek yarattınız. Nasıl değişecek bu durum?

Ege insanıyız. Ortam olarak kadın ayrımı bilmedik. Biz hep ön plandaydık. Babam bizi otomobil sektörü gibi erkek egemen sektörde çalıştırdı. Annemiz de mutlaka diplomanızı alacaksınız, dedi. Ben elimden geldiğince üniversitelere gidiyorum, misyon edindim. Çünkü eğitim problemi var. Özgecan’ın başına gelen ilk değil. Toplumda adalet duygusu zedelenirse değerlerin çöküşü başlar.

 

 

EN BÜYÜK BABAYİĞİT PARA

 

Türkiye’nin yerli otoda babayiğiti hâlâ çıkamadı. Yatırımın elektrikli olma ihtimali kuvvetli. Siz pil üretiminden vaz mı geçtiniz?

Enerji depolamada ihtiyaç olabilecek ürünleri yapabilir seviyedeyiz. Ancak beş-altı sene önce elektrikli otomobiller çok konuşuluyordu. Şimdi ise durma var. Elektrikli araçlar geleceğimiz ancak geçiş yavaşladı. Dünyada 80 milyon araç üretiliyor. Bu araçların ne kadarı elektrikli olacak bu önemli kıstas. 2023’e kadar yüzde 90 hibrit ve normal araçlar olacak. Yerli otoya gelince. Projelerin içinde yer alıyoruz ancak sipariş olursa ilerler. Biz yatırım yapalım da kim alacak. Çok pahalı teknoloji. En büyük babayiğit para. Bu bir kaynak yaratma sorunu.


Sosyal Medya'da Paylaş


Son Haberlerimiz